Spectrum

“Spectrum” terimi, elektromanyetik dalgaların belirli bir aralığı veya frekans aralığını ifade eder. Elektromanyetik dalgalar, radyo dalgaları, mikrodalgalar, görünür ışık, X ışınları ve gama ışınları gibi birçok farklı türdeki dalga boyu aralıklarında bulunabilirler.

Bir spektrum, elektromanyetik dalga boyu aralığının bir gösterimidir ve belirli bir frekans aralığındaki elektromanyetik dalgalardan oluşur. Spektrum, frekansın artmasıyla birlikte enerjinin arttığını gösterir. Örneğin, düşük frekanslı elektromanyetik dalgalar, düşük enerji taşırken, yüksek frekanslı elektromanyetik dalgalar yüksek enerji taşır.

Spectrum, birçok farklı alanda kullanılır. Örneğin, radyo frekans spektrumu, radyo iletişimi, televizyon yayını ve mobil iletişim gibi alanlarda kullanılır. Ayrıca, bir madde veya örnek tarafından emilen veya yansıtılan elektromanyetik radyasyonun belirli bir aralığı, örneğin bir maddenin absorpsiyon spektrumu veya emisyon spektrumu olarak da adlandırılır.

Bazı kavramlar:

  1. Spread Spectrum: Spread Spectrum, iletim sırasında sinyal genişliğini yayarak (spread ederek) veri güvenliğini artırmayı hedefleyen bir teknolojidir. Bu teknolojinin temel prensibi, veri sinyalini daha geniş bir frekans bandına yayarak, sinyali karıştırmak (interference) ve dinlemek (eavesdropping) zorlaştırmaktır. Spread Spectrum, askeri, endüstriyel, tıbbi ve diğer birçok alanda kullanılır.

  2. Dynamic Spectrum: Dinamik spektrum, birçok cihazın kullandığı radyo frekans spektrumunu daha verimli kullanmak için tasarlanmış bir teknolojidir. Bu teknolojide, radyo frekansları sürekli olarak izlenir ve boşta kalan frekans bantları diğer cihazların kullanımına açılır. Böylece, bir frekans bandı, bir cihaz tarafından kullanılmadığında başka bir cihaz tarafından kullanılabilir hale gelir. Dinamik spektrum, özellikle kablosuz iletişim ve internet bağlantısı gibi hızlı veri transferi gerektiren alanlarda kullanılır.

  3. DSSS (Direct Sequence Spread Spectrum): DSSS, veri sinyalini yayarak (spread ederek) veri güvenliğini artıran bir spread spectrum teknolojisidir. DSSS, sinyali dijital olarak modüle ederek, sinyal gücünü (enerjisini) artırır ve sinyal üzerindeki gürültüyü (noise) azaltır. DSSS, genellikle kablosuz iletişim (örneğin, Wi-Fi, Bluetooth), askeri ve diğer güvenlikli iletişim sistemlerinde kullanılır.

  4. Symbol to Chipset: Symbol, bir dijital sinyaldeki en küçük veri parçasıdır. Chipset ise, bir spread spectrum sinyalinin iletimi için kullanılan en küçük parçadır. Symbol to Chipset, dijital bir sinyalin spread spectrum sinyaline dönüştürülmesi için kullanılan bir işlemdir. Bu işlemde, bir dijital sinyaldeki her bir sembol, birden fazla chipset’e dönüştürülür ve sinyal genişliği artırılarak veri güvenliği artırılır.

Bir alıcı (receiver), alabileceği sinyal seviyesini güçlendirmek için birkaç farklı teknik kullanır. Bunlar şunlardır:

  1. Amplifikasyon: Alıcıda, gelen sinyalin gücünü artırmak için bir amplifikatör devresi kullanılır. Amplifikatör, sinyali güçlendirerek daha yüksek bir seviyede işlem yapılmasına olanak tanır.

  2. Anten: Alıcının anteni, gelen sinyalin gücünü artırarak alıcının algılama duyarlılığını artırır. Anten tasarımı ve yerleşimi, alıcı performansını etkiler. Alıcının mümkün olan en yüksek yere yerleştirilmesi, gelen sinyallerin algılanabilirliğini artırabilir.

  3. Filtreleme: Alıcıda, gelen sinyalleri filtrelemek için bir filtre devresi kullanılır. Bu filtreler, istenmeyen sinyalleri (gürültü, diğer sinyaller vb.) engeller ve alıcının sadece istediği sinyali almasını sağlar.

  4. İşaret işleme: Alıcı, gelen sinyali dijital işleme teknikleri kullanarak güçlendirebilir. Bu işlem, sinyalin gücünü artırarak alıcının daha düşük seviyelerdeki sinyalleri algılamasına olanak tanır.

  5. Çoklu anten teknikleri: Bu teknik, alıcının birden fazla anten kullanarak gelen sinyalleri farklı yönlerden almasına olanak tanır. Bu sayede, alıcı sinyalleri daha güçlü bir şekilde alabilir.

Bu tekniklerin hepsi bir arada kullanılabilir veya sadece birkaçı kullanılabilir. Alıcı tasarımı ve uygulaması, alıcının alabileceği sinyal seviyesini artırmak için bu tekniklerin en uygun şekilde kullanılmasını gerektirir.

SNR (Signal-to-Noise Ratio)

Sinyal ile gürültü arasındaki oranı ifade eder. Bu oran, ölçülen sinyal gücünün, ölçülen gürültü gücüne bölünmesi ile elde edilir. SNR, bir sinyalin ne kadar net veya bozuk olduğunu belirlemek için kullanılır. SNR ne kadar yüksek olursa, sinyal o kadar net olur ve daha az bozulma ve gürültüye maruz kalır. SNR, elektronik, haberleşme, akustik ve diğer birçok alanda kullanılır. Örneğin, bir ses kaydının SNR’ı, kaydedilen ses sinyalinin arka plan gürültüsüne oranıdır. SNR, genellikle desibel (dB) cinsinden ifade edilir.

SNR matematiksel olarak aşağıdaki şekilde ifade edilir:

SNR = 10 * log10(Ps/Pn)

Burada Ps, sinyal gücünü ve Pn, gürültü gücünü temsil eder. Bu formülde, SNR desibel (dB) cinsinden ifade edilir. 10 log10 fonksiyonu, güç oranlarını desibel cinsinden hesaplamak için kullanılır. SNR ne kadar yüksek olursa, sinyal o kadar güçlüdür ve gürültüye oranla daha kolay ayırt edilir.

Sinyal ve gürültü güçleri, ölçülen voltaj veya akım değerlerinden hesaplanabilir. Bu değerler genellikle RMS (Root Mean Square) değerleri olarak ifade edilir.

Örneğin, bir ses kaydının SNR’sini hesaplamak istediğimizi varsayalım. Kaydedilen ses sinyalinin RMS değerini Ps olarak ölçeriz. Ardından, aynı anda kaydedilen arka plan gürültüsünün RMS değerini Pn olarak ölçeriz. Ps ve Pn değerleri, watt (veya voltajın karesi üzerinden hesaplanan watt) cinsinden ifade edilir.

Örneğin, bir sinyalin RMS voltajı V_RMS ise, sinyal gücü P = V_RMS^2/R, burada R, kaynak empedansını ifade eder. Benzer şekilde, gürültü RMS voltajı V_RMS ise, gürültü gücü Pn = V_RMS^2/R’dir.

Daha sonra, bu güç değerleri, SNR formülüne yerleştirilerek SNR hesaplanır.